Güncel Haberler

Erdoğan ve Özel’den yeni KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman’a tebrik

REKLAM

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Pazar akşamı sona eren Kuzey Kıbrıs seçimlerinin ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) yeni cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ı tebrik etti.

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bugün yapılan seçimlerin gayri resmi sonuçlarına göre Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Tufan Erhürman’ı tebrik ediyorum” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin demokratik olgunluğunu bir kez daha gösteren ve Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin sandıktaki iradesini yansıtan bu seçimlerin, ülkelerimize ve bölgemize hayırlı olmasını diliyorum.”

“Türkiye olarak, Kıbrıs Türk kardeşlerimizle birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenlik hak ve çıkarlarını her platformda savunmaya devam edeceğiz.”

Geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, “Kıbrıs konusunda aklımız ve politikamız net. Artık bizim için federasyon defteri kapandı” diyen Erdoğan’ın bu açıklamaları, iktidardaki Cumhur İttifakı ortağı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’nin “KKTC, Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı almalı” şeklindeki sözlerinin hemen ardından geldi. KKTC’nin yeni cumhurbaşkanı federasyonu destekliyor.

Ankara, KKTC cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iki devletli çözümü destekleyen Ersin Tatar’a destek verdi. Kuzey Kıbrıs medyasında Cumhur İttifakı ortaklarından Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) bazı üyelerinin Tatar’a destek vermek için adaya geldiği bildirildi.

CHP lideri Özel, hesabından yaptığı paylaşımda

“Kıbrıs Türk halkı bu seçimlerde sadece Erhürman’ı seçmekle kalmadı, kendi çıkarları için RTNC’nin demokrasisine ve milli iradesine dışarıdan müdahale eden, desteklediği tarafın propagandasını yapmak için adeta adaya çıkan zihniyete de gereken cevabı verdi” diyen Özel, şöyle devam etti: “Sonunda Ankara’da sadece ülkemizin dış politika adabına değil, hukuka bile açıkça saygı duyan insanlar var ve bunu da yapıyorlar. Destekledikleri adayı kazanmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu saatte bile propagandaya başvuran ve seçim sonuçlarına yönelik hazımsızlıklarını sosyal medyada dile getirenlerin, Kıbrıs Türkü’nün mesajını doğru anladıklarını umuyoruz.” dedi.

“Erhürman’ın devletimizle ilişkilerde sunduğu sakin ve yapıcı dile de önem veriyorum. Yarın güzel ve yepyeni bir güne uyanacak olan KKTC’deki herkesin umudunu ve mutluluğunu paylaşıyorum.”

Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde pazar günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin resmi olmayan sonuçlarına göre, CTP lideri Tufan Erhürman yüzde 60,32 oy alarak seçimi kazandı.

KKTC’de cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu için oy verme işlemleri saat 08.00’de başladı ve dokuzuncu kez düzenlenen sandıklar saat 18.00’de sona erdi. Ülke geneline yayılan 777 sandıkta 218 bin 313 seçmen oy kullandı.

Seçimlere CTP adayı Erhürman’ın yanı sıra Kıbrıs Sosyalist Partisi’nin adayı Osman Zorba ve bağımsız adaylar da yarıştı. Bağımsız adaylar arasında Arif Salih Kırdağ, Ahmet Boran, Mehmet Hasgüler, İbrahim Yazıcı ve mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yer aldı. Hüseyin Gürlek, seçimlerden bir gün önce adaylığından Ersin Tatar lehine çekildiğini açıklamıştı.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Bertan Özerdağ, saat 16.00 itibarıyla seçimlere katılım oranının yüzde 53.19 olduğunu açıkladı.

KKTC’de başkanlık büyük ölçüde semboliktir. Ancak Güney Kıbrıs’la müzakerelerin yürütülmesinden Cumhurbaşkanı sorumludur. Bu nedenle seçim sonuçları Türkiye’de ve dünyada heyecanla bekleniyordu.

Şu anda KKTC’yi diplomatik olarak yalnızca Türkiye tanıyor. Adanın güneyinde yer alan Kıbrıs Cumhuriyeti uluslararası alanda tanınmaktadır ve AB üyesidir.

Kıbrıs’ta barış harekatı ve KKTC’nin kuruluşu

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “Atilla Harekatı” koduyla düzenlediği, Türkiye’de “Kıbrıs’ta Barış Harekatı”, Yunanistan’da ise “Kıbrıs’ın Türk İstilası” olarak bilinen askeri operasyon, o dönemde CHP – Milli Selamet Partisi (MSP) koalisyonunun kurduğu 37. hükümette başbakan olan Bülent Ecevit’in talimatıyla 20 Temmuz 1974’te gerçekleşti.

Ecevit, BM’ye “Kıbrıslı Türklere yönelik soykırımı durdurma” çağrısında bulundu ve “Kıbrıslı Türklere yönelik katliamın önlenmesi” için operasyon emri verdi. Harekâtla Türk askerlerinin adadaki Lefkoşa-Girne yolu gibi stratejik noktaları kontrol etmesi sağlandı.

Ankara, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Konseyi’nin (CoE) “işgal” olarak adlandırdığı operasyonun gerekçesi olarak İngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ın taraf olduğu Zürih ve Londra Anlaşması’nı gösterdi.

“Garanti Antlaşması” olarak da bilinen metinde, Rum ve Türk toplumlarının birbirlerine baskı yapamayacakları, bu durumlarda garantör devletlerin bunu önleyebilecekleri belirtiliyor.

Yunanistan’ın desteğiyle 15 Temmuz 1974’te gerçekleştirilen Kıbrıs darbesinin hemen ardından operasyonun ilk aşaması 14 Ağustos’ta olmak üzere ikinci aşaması düzenlendi.

Kıbrıslı Türklere karşı şiddeti serbest bırakan darbe, 1960 anlaşmalarını ihlal etti. Başbakan Ecevit, operasyonu “bağımsız Kıbrıs devletini kurtarmak” olarak nitelendirdi. Türk hükümetinin hedefi, Yunan cuntasının adayı ilhak etmesini engellemek ve Başkan Makarios’un hukuki yönetimini yeniden tesis etmekti; bu hedefe, cuntanın devrilmesi ve sivil bir hükümetin kurulmasıyla kısmen ulaşıldı.

Silahlar sustuğunda Kuzey Lefkoşa dahil adanın yüzde 37’si Türk kontrolündeydi.

Operasyon sonunda Türk tarafının kaybı yaklaşık 3 bin 841, Yunan tarafının ise yaklaşık 16 bin kişi oldu. Bu süreçte 270 sivilin öldüğü, 803 kişinin kaybolduğu, binden fazla kişinin de yaralandığı biliniyor.

Türk ve Rum toplumları arasında yaşanan gerginlik sonucu ortaya çıkan Kıbrıs operasyonu nedeniyle 140 bin ila 200 bin Rum ve 42 bin ila 65 bin Türk adaya taşınmak zorunda kaldı.

Operasyonun ardından 1976 yılında Kıbrıs Türk Federe Devleti kuruldu.

Tarihler 15 Kasım 1983’ü gösterdiğinde, Kıbrıs Türk Federe Devleti Meclisi, kendi kaderini tayin hakkını kullanarak, oybirliğiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ilan etti.

KKTC’nin kurucu cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, KKTC’nin kuruluş bildirgesini okudu. KKTC’nin kuruluşu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yanı sıra Kıbrıs Cumhuriyeti ve Yunanistan başta olmak üzere birçok devletin tepkisine yol açtı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu